Blog

MİNDFULNESS: ANDA KALMANIN GÜCÜ

Hayatın telaşlı koşuşturması, gelecek kaygısı ve geçmişin pişmanlıkları çoğu zaman peşimizi bırakmıyor olabilir. Bu tarz durumlarda içimizdeki karanlık hislerin peşine düşüp tek gerçek olan ‘şu an’ı unutuyoruz. Aklımız, oltaya takılan bir balık misali, kaygı bizi nereye çekerse oraya gidiyor. Hatta bazen bu durumlar öyle boyutlara geliyor ki yaşamayı unutuyoruz. Geçmişi, endişelerimizin bizi savurduğu o kasvetli durumu ‘şimdi’ yerine tekrar tekrar yaşıyoruz.

Çok kısa da olsa bu endişelerden kurtulamaz mıyız? Geçmişte yaşamayı bırakamaz mıyız? Aslında bunun çok etkili bir yolu var: Mindfulness.

Mindfulness Nedir?

Mindfulness, kişinin dikkatini bilinçli olarak şu ana odaklaması ve yargılamadan, olduğu gibi kabul etmesidir. Şu ana odaklanmamız ve olduğu gibi kabul etmemiz ise düşüncelerimizi, duygularımızı ve davranışlarımızı gözlemlememizi sağlar. Mindfulness, genellikle ‘anda kalmak’ olarak tanımlanır. Geçmişin pişmanlıklarına ya da geleceğin belirsizliklerine saplanmadan, içinde bulunduğumuz anın tüm duyularıyla fark edilmesine dayanır. Bu farkındalık ise bizlere bugünü yaşamayı öğreten şeydir.

Mindfulness pratiği, günlük yaşamın her anına entegre edilebilir. Nefes alırken, yemek yerken, yürüyüş yaparken ya da herhangi bir iş üzerinde çalışırken bile mindfulness uygulanabilir. Bu yöntem, kişinin sürekli olarak düşünceleriyle boğulmasını engelleyerek, yaşamın her anında daha huzurlu ve dengeli bir zihin hali oluşturmayı amaçlar.

Mindfulness’ın Temel İlkeleri:

  1. Odaklanmış Farkındalık: Zihni bir noktaya odaklayarak anda kalmak.
  2. Yargısızlık: Düşünceleri ve duyguları iyi ya da kötü olarak etiketlemeksizin gözlemlemek.
  3. Kabullenme: Şu anı olduğu gibi kabul etmek ve ona direnmemek.
  4. Sabır ve Şefkat: Kendine ve başkalarına karşı sabırlı ve şefkatli bir tutum geliştirmek.

Tarihçesi

Mindfulness’ın kökenleri, yaklaşık 2.500 yıl önceki antik Budist öğretilerine dayanmaktadır. Özellikle Budizm’in kurucusu Siddhartha Gautama, yani Buda, mindfulness’ı hem meditasyon pratiğinin hem de kişisel aydınlanmanın temel bir parçası olarak öğretti. Bu dönemde mindfulness, bireyin zihinsel huzur ve aydınlanmaya ulaşmasını sağlayan farkındalık ve dikkat geliştirme pratiği olarak görülüyordu. 

Buda’nın öğretilerine göre mindfulness, Sekiz Aşamalı Asil Yol‘un bir parçası olarak kabul edilir. Bu yol, kişinin acıdan kurtulmasına ve Nirvana’ya ulaşmasına yardımcı olacak bir dizi ahlaki ve zihinsel disiplin içerir. Mindfulness, bu yolun temelinde yer alarak kişinin zihinsel ve duygusal farkındalığını derinleştirmesine yardımcı olur.

Mindfulness, yüzyıllar boyunca Asya’da bir meditasyon pratiği olarak sürdürüldü. Ancak, 20. yüzyılın ortalarında Batı dünyasıyla tanıştı. Özellikle 1950’li yıllarda Budist keşişler ve öğretmenler, Batı’ya seyahat ederek öğretilerini yaymaya başladı. Bu dönemde, mindfulness pratikleri daha çok akademik çevreler ve manevi arayış içinde olan bireyler arasında popüler hale geldi.

Mindfulness’ın Batı’da yaygınlaşmasındaki en büyük adım, 1979 yılında Amerikalı biyolog ve Profesör Jon Kabat-Zinn tarafından atıldı. Kabat-Zinn, Budist meditasyon pratiğini modern tıbba entegre ederek Mindfulness Temelli Stres Azaltma (MBSR) programını geliştirdi. Bu program, hastalara stres, kaygı, depresyon ve kronik ağrı gibi rahatsızlıklarla başa çıkmaları için mindfulness tekniklerini öğretiyordu. Kabat-Zinn, mindfulness’ı dini bağlamından soyutlayarak, onu daha geniş bir kitleye ulaşabilecek şekilde sunmayı başardı. Böylece mindfulness, seküler ve bilimsel bir yaklaşım olarak Batı’da hızla kabul gördü.

1990’lardan itibaren mindfulness üzerine yapılan bilimsel araştırmalar arttı. Nörobilimciler, mindfulness’ın beyin yapısını ve işleyişini nasıl etkilediğine dair çalışmalar yürütmeye başladı. Yapılan çalışmalar, mindfulness’ın stres hormonlarını azalttığını, beyin yapısındaki olumlu değişiklikleri teşvik ettiğini ve zihinsel sağlığı desteklediğini gösterdi. Böylece mindfulness, sadece meditasyonun bir parçası olmaktan çıkıp, psikoterapide ve zihinsel sağlık alanında bir araç olarak kullanılmaya başlandı.

Günümüzde büyük şirketler, çalışanlarının stresini azaltmak ve verimliliği artırmak için mindfulness eğitimlerine yatırım yaparken, okullar öğrencilere zihinsel odaklanmayı ve duygusal dengeyi öğretmek için mindfulness dersleri sunmaktadır.

Mindfulness’ın Faydaları

Çevrenizde bu kavramın ‘safsata’ veya işe yaramaz bir yöntem olduğunu söyleyenler olacaktır. Fakat bir önceki bölümde de söylediğimiz gibi, mindfulness bilimsel zemine oturmuş ve psikoterapi alanında da sıklıkla kullanılan yöntemlerden biridir. Anksiyete ve depresyon üzerindeki etkileri oldukça olumludur. Stresi azaltır ve kişiyi içinde bulunduğu endişeden kurtarır. 

  • Stres Yönetimi: Mindfulness’ın en bilinen faydalarından biri, stres yönetimine yardımcı olmasıdır. Yapılan bilimsel çalışmalar, düzenli mindfulness pratiğinin, vücudun stres tepkisini düzenleyen kortizol hormonunu azalttığını göstermiştir. Mindfulness, bireylerin zorlayıcı durumlarda sakin kalmalarını ve duygusal olarak dengede kalmalarını sağlayarak, stresin olumsuz etkilerini hafifletir.
  • Anksiyete ve Depresyon Üzerindeki Etkileri: Mindfulness, anksiyete ve depresyon gibi zihinsel sağlık sorunları yaşayan insanlar için etkili bir terapi yöntemi haline gelmiştir. Zihnin geleceğe yönelik kaygılar ya da geçmişe dönük pişmanlıklarla dolu düşünceler ile meşgul olmasını engelleyerek bireylerin “şu ana” odaklanmasını sağlar. Mindfulness Temelli Bilişsel Terapi, depresyonun nüksetme oranlarını azaltmada oldukça etkilidir.
  • Duygusal Düzenleme: Mindfulness, bireylerin duygusal tepkilerini daha iyi yönetmelerine yardımcı olur. Düzenli olarak mindfulness pratiği yapanlar, olumsuz duygularını daha çabuk fark eder ve bu duygulara daha sağlıklı tepkiler verebilir. Özellikle öfke, korku ve hayal kırıklığı gibi güçlü duyguları kontrol etmekte zorlananlar, mindfulness sayesinde bu duygularını kontrol altına alabilir.
  • Fiziksel Sağlık Üzerindeki Faydaları: Mindfulness’ın sadece zihinsel değil, aynı zamanda fiziksel sağlık üzerinde de faydalı etkileri vardır. Düzenli mindfulness pratiği yapan bireylerde kalp sağlığı daha iyi, bağışıklık sistemi daha güçlü ve kronik ağrı şikayetleri daha azdır. Özellikle kronik ağrı yaşayan bireyler, mindfulness ile acılarını daha iyi yönetebilir ve acının yarattığı olumsuz duygusal yükü hafifletebilir.
  • Kendini Keşfetme ve Kişisel Gelişim: Mindfulness, bireylerin kendilerini daha yakından tanımalarına yardımcı olur. Zihinsel ve duygusal durumlar üzerinde derinlemesine farkındalık geliştirerek, bireylerin kendilerini objektif bir şekilde gözlemlemelerini sağlar. Bu farkındalık, kişisel gelişim yolunda önemli adımlar atılmasına olanak tanır.

Bunların yanı sıra şu etkilere de sahiptir:

  • Uyku kalitesini artırır.
  • Kişisel ilişkileri güçlendirir.
  • Zihinsel odaklanma ve konsantrasyonu artırır.

Mindfulness, her yaştan ve her kesimden insanın faydalanabileceği kapsamlı bir zihin-beden pratiğidir. Zihinsel odaklanmayı artırırken, aynı zamanda kişinin genel mutluluğunu ve yaşam kalitesini yükseltir. Stresin hayatınızda büyük bir faktör olduğunu unutmayın. Onu yönetebilmek demek hayatınızı yönetebilmek demektir.

Mindfulness’ın Bilimsel Temelleri

Mindfulness’ın bilimsel olarak kabul gördüğünü söylemiştik. Fakat bu sizi tatmin etmemiş olabilir. Bu yüzden biraz daha detaylı anlatacağız. 

Beyin Yapısındaki Değişiklikler:

Mindfulness’ın düzenli pratiği, beynin yapısını ve işlevini olumlu yönde değiştirebilir. Beynin plastisite (yeni deneyimlere ve öğrenmelere göre değişim gösterebilme) yeteneği, mindfulness’ın beyindeki kalıcı değişikliklere yol açmasını sağlar. Bilimsel araştırmalar, mindfulness’ın şu bölgeler üzerinde etkili olduğunu göstermektedir:

  • Prefrontal Korteks: Bu bölge, odaklanma, karar verme ve kendini kontrol etme gibi bilişsel işlevleri düzenler. Mindfulness pratiği, prefrontal korteksin aktivitesini artırarak dikkat ve bilinçli düşünmeyi güçlendirir.
  • Hipokampus: Hafıza ve öğrenmeyle ilgili bu bölge, mindfulness ile birlikte daha fazla aktivasyon gösterir. Özellikle stresle ilgili olumsuz etkilerden korunduğu görülmüştür.
  • Amigdala: Beynin korku ve kaygı ile ilgili bölgesidir. Mindfulness, amigdalanın stres ve anksiyeteye verdiği tepkiyi azaltarak bireylerin daha sakin ve dengeli kalmalarına yardımcı olur.

Kaynak: Tang, Y. Y., Holzel, B. K., & Posner, M. I. (2015). The neuroscience of mindfulness meditation. Nature Reviews Neuroscience, 16(4), 213-225.

Bağışıklık Sistemi Üzerindeki Etkiler:

Mindfulness’ın bedensel sağlığa etkileri arasında bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi de yer alır. Araştırmalar, mindfulness pratiğinin bağışıklık hücrelerinin (T hücreleri ve doğal öldürücü hücreler) aktivitesini artırarak vücudun enfeksiyonlara karşı daha dirençli hale gelmesine yardımcı olduğunu göstermiştir. Düzenli olarak mindfulness uygulayan bireylerin, soğuk algınlığı ve diğer hastalıklara karşı daha az duyarlı olduğu bulunmuştur.

Kaynak: Davidson, R. J., Sheridan, J. F., & Kinney, L. K. (2003). Alterations in brain and immune function produced by mindfulness meditation. Psychosomatic Medicine, 65(4), 564-570.

Beyindeki Gri Madde Artışı:

2011 yılında Harvard Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırma, mindfulness meditasyonunun beynin çeşitli bölgelerinde gri madde yoğunluğunu artırdığını bulmuştur. Gri madde, beynin bilgi işleme, karar verme ve hafıza fonksiyonlarını kontrol eden sinir hücrelerinin bulunduğu bölgelerdir. Araştırmaya göre, 8 haftalık mindfulness pratiği sonucunda, beynin hafızayla ilgili bölgesinde belirgin bir gri madde artışı gözlemlenmiştir. Bu durum, mindfulness’ın öğrenme ve hafıza üzerinde olumlu etkileri olduğunu destekler.

Kaynak: Hölzel, B. K., Carmody, J., Vangel, M., Congleton, C., Yerramsetti, S. M., Gard, T., & Lazar, S. W. (2011). Mindfulness practice leads to increases in regional brain gray matter density. Psychiatry Research: Neuroimaging, 191(1), 36-43.

Dilerseniz kaynak gösterdiğimiz makalelerden konuyu detaylıca inceleyebilirsiniz.

Mindfulness’a Şimdi Başla!

Günlük yaşamın karmaşası ve sürekli değişen düşünceler arasında kaybolmuş hissediyor musunuz? Geçmişin ağırlığı ve geleceğin belirsizliği arasında sıkışıp kaldıysanız, mindfulness pratiği hayatınıza derin bir huzur ve denge getirebilir.

Mindfulness’ın nasıl yapılacağını ve hayatınıza nasıl entegre edileceğini bilmiyorsanız Mindfulness Eğitmeni Yasemin Türkoğlu ile sizin için hazırladığımız Mindfulness eğitimine şimdi katılabilirsiniz.

Bu eğitimde, mindfulness’ın temellerini öğrenecek, zihinsel ve duygusal dengeyi nasıl sağlayacağınızı keşfedeceksiniz. Eğitimimiz, mindfulness’ı günlük hayatınıza entegre etmenizi sağlayacak pratik bilgiler ve tekniklerle doludur. 

Mindfulness, sadece bir meditasyon tekniği değil, yaşamınızı derinleştirecek ve zenginleştirecek bir yaşam tarzıdır. Şimdi harekete geçin ve kendinizi daha huzurlu ve dengeli bir yaşam için hazırlayın. Mindfulness ile zihninizin gücünü keşfedin ve anda kalmanın keyfini yaşayın!

Eğitime Katılmak İçin: https://badietkinlik.com/event/mindfulnessa-giris-egittimi/

Yayın Tekrarı ve İsme Özel Sertifika Almak İçin: https://badietkinlik.com/urun/mindfulnessa-giris-egitimi-yayin-tekrari-ve-sertifikasi/

Yorum Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak

Bize Yazın
Bize Yazın
Türkiye’nin En Büyük Gençlik ve Etkinlik Platformu Badi Etkinlik... Hoşgeldiniz.
0